"KLASİK TÜRK SANATLARINDA KATI’"

Klasik Türk Sanatları Vakfı'nın İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında hazırladığı 15 Sergi 15 Seminer programının altıncısı olan sergi "Klasik Türk Sanatları'nda Katı'" ve " Hat Sanatının Estetik Kuralları" adlı altıncı seminer Ümraniye Belediyesi Nikah ve Kültür Sarayı'nda 25 Haziran Cuma 18:00'da Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can'ın katılımıyla gerçekleşti.

Programın ilk kısmı olan sergi; Safiye Morçay'ın 41 adet Katı' eserlerinden oluşmakta olup, açılışı Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can tarafından gerçekleştirilen sergi 30 Haziran tarihine kadar sanatseverlerin beğeni ve ziyaretlerine sunuldu. Programın ikinci kısmında Prof. Uğur Derman Hocamızın başkanlığında ve Dr. Muzaffer Ecevit hocamızın sunumuyla "Hat Sanatının Estetik Kuralları" konulu seminerimiz gerçekleşti.

Seminere konuşmacı olarak katılan Dr. Muzaffer Ecevit konuşmasına sanatın tarifiyle başladı. Sanatın yaratılış gereği insanda var olan duygunun, güzelliğin Çeşitli vasıtalarla ortaya Çıkışı olduğunu söylerken yaratılan her varlığa Allah(c.c.) bir güzellik unsuru kattığını belirtti. Dolayısıyla buna Allah'ın cemal sıfatının madde alemine yansıması olarak ta bakabiliriz. Kainatın en güzel sanat eseri olarak yaratılan insanın da içerisinde taşıdığı güzellikten dolayı güzeli araması, güzelin peşine düşmesi onun sanat yönünü ortaya koymaktadır.

Bizim inancımıza göre sanat eseri sadece maddeden ibaret değil aynı zamanda manevi yönü de olan bir güzelliktir. Bizim inancımızın sanat eserlerimizde de bir tebessüm olarak karşımıza Çıktığını söyleyebiliriz. Bizim sanat dallarımızdan Hat, Ebru, Tezhip, Katı' vb. hepsinde de bu ihtişamı, sadeliği ve tebessümü yani manevi yönü görebiliriz. Bu yönüyle bizim sanatçılarımız yaptıkları sanata doymaya ömürlerinin yetmediğini hatta bazı hattatlarımızın bunu "iki ömrümüz olsa da birinde öğrenip diğerinde yazsam" sözlerini hep duymuşuzdur. Dolayısıyla Kur'an'ı güzelleştirmek üzere bir ömür hat sanatını yürüten hattatlarımızda da inanç olmuştur.

Sanat eserinde bulunması gereken kuralları ise Muzaffer Hocamız şu şekilde özetledi: Ölçü, simetri, hareket, tekrar...., denge. Bu kurallara ne kadar Çok riayet edilirse yapılan eserin de o derece güzel ve daha kıymetli olacağı belirtilerek. Bu kurallara uygun hat örnekleriyle dinleyicilere güzel bir sunum gerçekleştirildi. Hat sanatındaki estetik kuralların ifade edilmesinin gerekliliğini kendine has üslubuyla dile getirerek konuşmasını sonlandırırken seminer boyunca hat sanatımızın estetik yününün sanat eserinde bulunması gerekli kurallar ışığında anlatımı bizlere ayrı bir heyecan yaşattı. Hat sanatımızın estetik yönünün anlatımına daha Çok ihtiyaç olduğu görüldü. Hattatlarımızın Çok güzel eserler kaleme aldıklarını ancak bunların anlatımının ve anlaşılmasının gerekliliği için bu eserlerimizi sanatsal yönden tanıtan kitap, bir dizi yazı ve seminerler oluşturulmasının daha iyi olacağı, böylece sanatçı sanat eseri arasındaki diyaloğa sanatı talep edenin (müşterinin)katılacağı belirtildi.

Sonuç olarak seminer bittiğinde ecdadımızın tarih yapmaktan nasıl tarih yazmaya vakit bulamadıysa hattatlarımız da yazı yazmaktan sanatlarını anlatmaya vakit bulamamışlar. Yazılarını, eserlerini yazarken hissiyatla hareket etmişlerdir. Ancak vakit artık hissiyatı ifade etme anlatma zamanıdır. Muzaffer Ecevit hocamızın bu hissiyatını bizlerle bir nebzede olsa paylaşması bu sanatla ilgilenen herkese ayrı bir güzellik sundu.

Hüseyin GARAN