Üye Kayıt
Üye Giriş
Şifremi Unuttum
Şifre kısmını unuttum yazarak giriş butonuna tıkladığınızda adresinize şifreniz gelecektir.
ÜYE OL
GİRİŞ
MENÜ
Güncel Tartışma Sanat Sanatkarlar Eğitim Yayınlar ve Koleksiyonlar Sanat Malzemeleri
 

İSTANBULUN İZİNDEN ANADOLUDAN ÇİZGİLER

Siteye ekleyen : Klasik Türk Sanatlar Vakfı / Personel

 

 
 
Klasik Türk Sanatları Vakfı ‘nın 2011 yılı içinde sekiz sergi ,sekiz seminer projesinin ikincisi Altunizade Kültür Merkezinde İstanbulun İzinde Anadolu’dan Çizgiler adı altında gerçekleştirildi. Sergide Mehmet MEMİŞ hoca ve öğrencilerinin eserleri yer aldı. Seminer ise Prof. Uğur DERMAN Hocanın yönetiminde Doc. Dr. Hüseyin ÖKSÜZ , Hattat Hasan ÇELEBİ ve Yrd.Doc.Dr. Mehmet MEMİŞ’ in sunumlarıyla yapıldı. Hüseyin ÖKSÜZ Hoca ilk olarak Hamit AYTAç Hoca dan hat dersleri almaya başlamış, Eczacılık Fakültesini bitirip Anadolu’da göreve başlayınca hocasından mektupla ders almaya devam etmiş. Hüseyin Hoca, Hamit Hoca ya Talik dersi de almak istediğini bildirince hoca “Sülüs’ü bitirelim,Sülüs’ü bitirelim” demiş. Bir süre sonra Hüseyin Hoca bir arkadaşı vesilesiyle Uğur DERMAN Hocadan Talik dersleri almaya başlar. Aralıklarla derslere devam eder. Hocayla beraber Bağdata oradan Umreye gittiklerinde “Uğur Hocam, Eliften başlayarak yeniden Talik dersleri almak istiyorum demiş.” Bundan sonra düzenli bir şekilde mektupla derslere devam etmiş. Uğur Hoca bir gün Hüseyin Hocaya “Hüseyinciğim görülüyor ki mektupla da oluyormuş” Demiş.
Hüseyin Hoca Konya ‘ da Üniversitede hat dersleri vermeye başlamış. Seçmeli olan bu derslere Mehmet MEMİŞ hocada kayıt olmuş. Ondaki yeteneği ve şevki görünce özel ders vermeye başlamış. Mehmet Hoca Üniversiteyi bitirince tayını İstanbul’ a Çıkmış. Hocasının tavsiyesi ile İstanbula yerleştikten sonra, Hasan ÇELEBİ Hocadan hat dersleri almaya başlar. Hüseyin hocanın ilk icazet verdiği öğrencisi Mehmet MEMİŞ Hoca olmuş. Pek Çok üniversite öğrencisine hat dersi vermiş, kimisi Çok başarılı olmuş, onlara yardımcı olmuş. Hüseyin Hoca “Kalem küçük ama hükmü Çok büyüktür. Bir öğrencinin başarısı hocasını mutlu eder.” Diyerek konuşmasını tamamladı. Hasan ÇELEBİ Hoca söze başlamadan önce salonun lambalarını yaktırdı ve “misafirlerden gelen feyiz neticesinde konuşacağız.” Dedi. Doğrusu bu konuda hocamıza katılıyorum. Karanlıktaki bir topluluğa konuşmak hoş olmasa gerek. Güzel bir benzetme ile hocamız konuşmasına başladı. “İstanbul bir manken gibi her güzelliği bulabilirsiniz.” İstanbul’ un manevi değerinden ve klasik sanatlar acısından imkanların Çokluğundan söz etti.
Hocamız, “Kur’an-ı Kerimden öncede diğer Peygamberlere Kitap geldi fakat o kitapların yazılarına rağbet edilmedi. İnsanlar sadece KUR’AN-I KERİM yazısına böyle bir değer vermiş ve hürmet etmiştir. Ecdat öyle sanat eserleri yapmış ki baktıkça hayran oluyor hata bulamıyorsunuz. Yapılandan daha iyisini yapmadıkça yapılanın kusurunu bulamazsınız.” Dedi. Hocamız Hafız Osman’ ların ve Rakım’ların insanlardan yetiştiğini ve yine yetişebileceğini dile getirdi. Hasan ÇELEBİ Hoca bir ayeti yazmak istediğini Necmettin hocaya söyleyince Hoca “Sana bir örnek yazayım.” Demiş. Elleri titrediği için elini onun elinin üstüne koyup titremesini durdurarak yardımcı olmasını istemiş bu şekilde Necmettin Hoca bir örnek yazmış. Hocamız IRCICA kurulunca ve Ekmeleddin İHSANOĞLU başına gelince bu sanatların tanıtılıp gelişmesine yardımcı olabilir düşüncesiyle kendisinden yardım istenmiş, oda yetkili kişilere yönlendirmiş.
Konuşmasının sonunda Hasan ÇELEBİ Hoca eski zamanlar ile şimdiki zamanı kıyaslıyor ve “Bir vav harfi eskiden boğaz köprüsünü geçiriyordu şimdi dünya turu attırıyor. Bu sanatlara artık ilgi Çok, size hürmet edip davet ediyorlar.”Diyerek sanatçıya şuanda verilen değeri ifade etti. Sanatı bozmaya Çalışanlara karşı duyarlı olmamız gerektiğini, bunun bizim görevimiz olduğunu söyleyerek konuşmasını bitirdi.
Son olarak Mehmet MEMİŞ Hoca söz aldı. Hayatındaki üç önemli hocasıyla bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Mehmet Hoca lise yıllarında tanıştığı hat sanatını Konya İlahiyat Fakültesine kayıt yaptırırken gördüğü bir ilan ile hat dersini seçerek geliştirir. Hüseyin ÖKSÜZ hocadan hat dersleri almaya başlar. Hocası onun kabiliyetini fark edince özel derslerine kabul eder. Üniversite bitene kadar hat dersi alır. Sonra tayını İstanbul Kadıköye Çıkınca Hasan ÇELEBİ hocadan hat dersi almaya başlar. Muhittin SERİN hocanın ısrarıyla Urfa üniversitesine gider ve hat dersleri vermeye başlar. Yaklaşık altı yıl bu üniversitede ders verir. Sonrasında Sakarya üniversitesinde göreve başlar. Burada da gelen talepler üzerine hat dersi verir. Yakın İllerden de kendisinden ders almaya gelen öğrenciler vardır. Hocamız “Klasik Türk Sanatları Vakfı kurulunca bu alandaki boşluğu dolduran bir kurum olduğu için gelen talep üzerine burada da ders vermeye başladım.”Dedi.
Klasik Sanatların Anadolu da ne kadar zor öğrenildiğine, Hattı tamamlayan Tezhip ve Ebru sanatının da buralarda az olduğuna değinen hocamız , bütün zorluklara rağmen Çok başarılı öğrenciler yetiştiğini söyledi. Zaman zaman Anadolu’daki öğrencilerle İstanbul’daki hocaların atölyelerini ziyaret ettiklerini belitti. Aslında öğrencinin hocanın ayağına gitmesi gerektiğini fakat günümüzde hocanın öğrencinin ayağına gitmesinin lazım olduğunu söyledi. Tüm hocalarımıza teşekkür ediyor, engin tecrübelerini bizimle paylaştıkları için Allah onlardan razı olsun diyorum. Ayrıca Klasik Türk Sanatları Vakfına bu imkanları bize sağladığı için teşekkür ediyorum. Bir sonraki seminerde buluşmak temennisiyle …
ASİYE ÇİNEMRE
Fotograflar: Ayşe Emine Sultan ÇELİK

src=/dosyalar/Image/afis/50x70%20afis%20%281%29.jpg src=/dosyalar/Image/afis/2%281%29.jpg

18.05.2017
18.05.2015
31.12.2014
28.03.2012
20.11.2011
07.04.2011
22.03.2011
12.12.2010
08.11.2010
17.09.2010
04.09.2010
01.07.2010
30.05.2010
27.03.2010
26.10.2009
desendesign.com Her Hakkı Saklıdır rss ile takip edin