Üye Kayıt
Üye Giriş
Şifremi Unuttum
Şifre kısmını unuttum yazarak giriş butonuna tıkladığınızda adresinize şifreniz gelecektir.
ÜYE OL
GİRİŞ
MENÜ
Güncel Tartışma Sanat Sanatkarlar Eğitim Yayınlar ve Koleksiyonlar Sanat Malzemeleri
 

21. YÜZYILDA SEDEF KAKMACILIĞI

Siteye ekleyen : Klasik Türk Sanatlar Vakfı / Personel

Dört beş yaşlarında olmalıyım;rahmetli babamın,hafız olduğu gün hocasının ona hediye ettiği sedef rahleyi,ilk fark edişim.O kadar ilginçti ki,ağaç desem ağaç değildi,içinde beyaz şekiller vardı,şekilller ışıkla renk değiştiriyordu.Gökkuşağının burada ne işi vardı?
       Benim ilk tanışmam böyle oldu bu sanatla,düşünün elinize tuz,kireç ve fosfor verip hadi şimdi bana bunlardan bir eser yap deniliyor....Nereden Çıktı bu kimya dersi dediğinizi duyuyor gibiyim.Ama Rabbimiz o kadar büyük ki ne lakası olabilir dediğimiz şeylerden muazzam şaheserler Çıkarmamıza vesile olmuş,böyle bir tabiat varlığını yaratmış.Sanatkarlar elinde şekil bulmuş,yoğrulmuş,harmanlaşmış;bir cami kapısı olmuş ibadetimizi yaptığımız yerde,bir rahle olmuş üzerinde yüce kitabımızı okuduğumuz,bir ayna olmuş yaradanımızın yarattığına bakmak için,bir sehpa olmuş dost meclislerine tanıklık eden...
       Vakfımızın kültür başkenti olmamız vesilesiye düzenlediği;7.sergi ve seminerimiz Sedef Kakmacılığı üzerineydi,değerli hocamız Salih Balakbabalar işini nasıl aşk ve sabırla yaptığını bize dile getirdi.Hem sanatkar hem de zanaatkar olmak gerektiğini anladık bu sanat için,Çünkü sedefi kakacağımız ağacın yapısını Çok iyi bilmemiz gerekiyor,ince bir marangozluk ve ahşap bilgisine haiz olunmalı,kullanılan malzemeler o kadar ince ki,(8:0) kıl testere kullanıldığı oluyor ki ucunu ışığa tutup fark edebiliyoruz.Kakma sanatımızda sedef dışında,bağa ve fildişi de kullanılıyor,şekil vermek açısından bağa daha kullanılışlı,ısıyla genleştiği için.öyle ki hocam bağa tesbih almak için bir tüyo verdi bununla iligili.(meraklılarına duyurulur.)
       Osmanlı döneminde bu sanatımıza gereken önem verilmiş öyleki ,Sultanahmet Camii'mizin mimarı Mehmet Ağa'da bir sedefkardır.Dönemin en büyük ustalarından biri de Sedefkar Vasıf'tır.Topkapı Sarayı Hırka-i Saadet dairesi kapısını işlemiştir.Günümüze kadar süregelen örnekler genelde;geleneği sürdüren sanatçıların ortaya Çıkardığı rahle,sehpa,geometrik desenleri içeren eşyalar olmakla beraber;zoru başaran ustalarımızın hakkını da teslim etmek zorundayız.Onlar ki geleneksel sanatlarımızdan olan hüsn-i hat ve tezhibe ait olan formları,sedef kakmayla bir başka görsel ziyafete dönüştürüyorlar.Önce ağaç,plaka haline getiriliyor,onun kalınlığında sedef kesiliyor,yazı kalıbı ya da Çiçek deseni plakaya aktarılıyor,aktarılan formun üzerine sedef işleniyor,pürüzler için düzeltmeler yapılıyor.Elif için anlamına yakışır biçimde tek parça sedefler kullanılıyor.İşin zorluğu sadece bu da değil sedefin yapısı gereği içerdiği kimyevi maddeler zamanla solunduğu için sağlık problemlerine de sebep oluyor,aşk olmadan meşk olmaz,bir insan sonucu her ne olursa olsun sevdiğinden vazgeçemiyor işte.
       Gönül ister ki her ne kadar meşakkatli olursa olsun,bu sanatımızı ileriye götürecek daha nice Salih Hocalarımız olsun.Sözlerimi hocamızın bu sanatımızın hem musir hem de muzır olsada yaşatılması gerektiğini söylerek sonlandırıyorum.
       Allah'ım cümlemizin yar ve yardımcısı olsun.

Neslihan Sarıhasanoğlu
Fuat Başar Ebru sınıfı öğrencisi

desendesign.com Her Hakkı Saklıdır rss ile takip edin